Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Vatandaşlarımız rahat etsin, kimse mağdur olmayacak

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, Hatay’da ilk etapta inşa edilen deprem konutlarının teslimine katıldı. Erdoğan, “Defne Hastanesi için ne dediler? ‘Öyle bir şey yok’ dediler. Ne oldu, Defne’yi biz mi yaptık? Yaptık. Bu kardeşiniz, bakanı ve tüm ekibiyle açılışı bizzat mı organize etti? Yaptı.” Çünkü asla yalanların üstüne gerçeği koymayız.” “Biz yapmadık. Vatandaşlarımız bu konuda rahat olmalı. Devletine ve bize güvenmeli. Kimsenin hakkı çiğnenmeyecek, kimse mağdur edilmeyecek” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 6 Şubat depreminin ardından Hatay’da ilk etapta inşa edilen deprem konutlarının teslim törenine katıldı. Erdoğan’a Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’yla birlikte eşlik ettik. İlk kura ve anahtar teslim töreni Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleştirildi.

Törende bir konuşma yapan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, büyük bir felaketin yaşandığını, 9 saat arayla meydana gelen iki ayrı depremin çok uzun ve şiddetli olduğunu hatırlatarak, Hatay’ın küllerinden yeniden doğduğunu söyledi. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 7/24 çalıştıklarını ve ellerinden geleni yaptıklarını belirterek, “Tıpkı sel ve yangınlarda afet mağdurlarını mağdur etmediğimiz gibi, sizleri de inşallah sıcak evlerinize kavuşturacağız.”

Daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılımıyla ilk kura ve anahtar teslim töreni gerçekleştirildi. Burada konuşan Erdoğan, yaklaşık 1 yıl önce, 6 Şubat’ın erken saatlerinde Kahramanmaraş merkezli depremde hayatını kaybeden canların acısının, ilk günkü tazeliğiyle yürekleri yakmaya devam ettiğini kaydetti. Erdoğan, “Depremde kaybettiğimiz 53 bini aşkın vatandaşımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına ve milletimize başsağlığı diliyorum. Yaralanan 107 bini aşkın vatandaşımıza da acil şifalar diliyorum. 11 il, 124 ilçe, 7 bine yakın köy ve mahallede meydana gelen deprem, yıkıma neden olurken 14 milyon vatandaşımızı da doğrudan etkiledi. Depremde yıkılan yaklaşık 39 bin binanın 26 bininde gerçekleştirilecek, ayrıca 200 binin üzerinde ağır hasarlı binayla karşılaşıldı. Deprem bölgesine 1 milyon çadır gönderildi, 215 binden fazla konteyner kuruldu, 349 bin haneye kira yardımı yapıldı, taşınma ve destek ödemeleri yapıldı.Büyük felaketler ve büyük acılar aynı zamanda milletimizin birliğinin, beraberliğinin, kardeşliğinin ve gücünün sınandığı dönüm noktalarıdır. Çok şükür milletimiz bu acı ve tarihi sınavdan başarıyla geçti. Asrın felaketi, asrın dayanışmasına dönüştürerek o zor günlerin geride kalmasını sağladık. Devletimiz tüm imkanlarıyla anında harekete geçerken, Türkiye tek yürek, tek bilek oldu, milletimiz depremzede kardeşlerimizin yanına koştu. Deprem bölgesinde müdahale çalışmalarına toplam 650 bin işçi katıldı. 11 bin 500’ü yabancı grup mensubu olmak üzere 35 bin 250 arama kurtarma personelimize, 142 bin güvenlik korucumuza, sağlık çalışanlarımıza, madencilerimize, ormancılarımıza ve gönüllülerimize şahsım ve milletim adına teşekkür ediyoruz. . Aynı şekilde bölgede yürütülen çalışmalara 20 bin iş makinesi ve araç, 141 helikopter, 182 uçak ve 23 gemi katıldı. Deprem bölgesine 150 bin tır yardım malzemesi gönderilirken, 20 bin gıda kolisi dağıtıldı. Günde 4 milyon kişiye yemek hizmeti verildi. Aslında bu felaket bir bakıma dünyanın en büyük arama-kurtarma ve kurtarma operasyonudur. Afet sonrasında hem enkaz kaldırma hem de yeniden inşa çalışmalarının ne kadar hızlı yönetildiğinin örneğini hep birlikte yaşadık. Deprem sonrası şehirlerine, ailelerine, işlerine ve mekanlarına sahip çıkan, zor şartlara rağmen evlerinden çıkmayan vatandaşlarımıza şükranlarımızı sunuyoruz. Kısa bir süreliğine de olsa vatanlarına dönüp tüm kalbiyle kucaklaşan kardeşlerimiz de teşekkürü hak ediyor. Bu felaket, bize öğrettiği pek çok dersin yanı sıra, tüm aksi çabalara rağmen ülkemizde devlet ve millet dayanışmasının en üst düzeyde olduğunu da gösterdi. Sayısız insanımız gerek kendi iradesiyle gelerek, gerekse çeşitli şekillerde destek vererek, en önemlisi duaları ve gözyaşlarıyla depremzede vatandaşlarımızın acısına ortak oldu. Bu kadar vefalı, bu kadar fedakar, bu kadar fedakar bir milletin mensubu olmaktan gurur duyuyoruz. Mutluluğun paylaştıkça arttığını, acının da paylaştıkça katlanılabilir hale geldiğini yaşayarak gördük ve öğrendik. Allah ülkemize ve milletimize bu tür felaketler yaşatmasın. “Bu tür testlere tabi tutulmaması gerektiğini söylüyoruz” dedi.

‘7 BİN 275 HAK SAHİBİNİN EVİNİN ANAHTARINI TESLİM EDİYORUZ’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hatay’ın depremde can kaybı ve yıkılan bina sayısı açısından en fazla hasarı gören şehir olduğunu belirterek, “Geldiğimizde karşılaştığımız manzarayı hiç unutmadık, unutmayacağız. Depremin ardından ikinci günde Hatay’da. İnsanlık tarihinin en eski yerleşim yerleri arasında yer alan Hatay’da yıkım gerçekten büyük oldu. Bu büyük olaydan sonra Hatay’ın halini görünce gözleri yaş dökmedi. afet onların yüreğinin kuruması demektir.Tabi ki depremden sonra önceliğimizi arama kurtarma faaliyetlerine ve kış koşullarının daha da elzem hale geldiği acil ihtiyaçların karşılanmasına verdik.Hatay’da kurulup dağıtılıyor.Çadır sayısı: 286 bin Konteyner sayısı 57 bine ulaşırken, 38 bin kişiyi yurtlarda ve kamu tesislerinde ağırladık.Ayrıca kırsal kesimde 14 bin 664 konteyner kurarak 57 binden fazla kişiye kalıcı konut sağladık. Sonraki aylarda Hatay’ı tekrar tekrar ziyaret ederken, kaybettiğimiz canları elbette geri getiremeyeceğimizin ancak diğer tüm kayıplarımızı telafi etmenin görevimiz olduğunu sizlere söz verdik. Vazgeçtiğimiz canları Fatihalarla, dualarla hüzünle anarken, sizlere verdiğimiz sözleri birer birer yerine getirmek için canla başla çalıştık. Bir yandan enkazı kaldırırken bir yandan da hızla imar ve canlandırma çalışmalarına başladık. Kentte bugüne kadar yüzde 97’si acil yıkılması gereken ve yıkılan 14 bine yakın binanın, yine ağır hasarlı 23 bine yakın binanın ve 56 binin üzerinde binanın enkazını kaldırdık. Elde edilen bulgular ışığında Hatay’da 135 bin 589 konut, 15 bin 599 iş yeri ve 777 ahır olmak üzere toplam 150 bine yakın faydalanıcı tespit ettik. Detaylı çalışmalar sonucunda deprem bölgesinde kesinleşen faydalanıcı sayısı 390 bin olarak belirlendi. Bugünkü kura töreninde il ve ilçe merkezlerimizde 6.572, kırsal kesimde 703 olmak üzere toplam 7.275 hak sahibinin konutlarının anahtarlarını teslim ediyoruz. “Hak sahiplerine yeni evlerinin hayırlı, uğurlu ve bereketli olmasını, evlerinde sağlık, mutluluk ve huzur içinde yaşamalarını diliyorum” dedi.

‘VATANDAŞLARIMIZ DİKKATE ALINSIN’

Depremden zarar gören kentlerin yeniden ayağa kaldırılması için çalışmaların aralıksız devam edeceğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bölgede halen üretimi devam eden 40 bin konutu inşaatları tamamlandıkça kademeli olarak hak sahiplerine teslim edeceğiz. İnşallah Deprem bölgesinde 75 bin konutun teslimatını 2 ay içinde tamamlayacağız. Hedefimiz takip etmektir.” Amacımız önümüzdeki dönemde her ay 15-20 bin konut ve köy evini hak sahipleriyle buluşturmak. Böylece temel atıldıktan sonra inşaatı 1 yıl içinde tamamlayıp yıl sonuna kadar 200 bin konutu teslim etme sözümüzü yerine getireceğiz. Hatay ve diğer deprem illerimizde 200 bin konutu teslim edeceğiz. Yerleşim inşası ve yerinde dönüşüm yoluyla tüm faydalanıcıların evlerine veya işyerlerine erişimlerini sağlayacağız. Defne Hastanesi için ne dediler? Böyle bir şeyin olmadığını söylediler. Ne oldu? Defne’yi biz mi yaptık? Yaptık. Kardeşiniz bizzat bakanı ve tüm grubuyla birlikte açılış törenine katıldı mı? O yaptı. Çünkü hiçbir zaman gerçeği yalanlar üzerine kurmadık. Vatandaşlarımızın bu konuda rahatlatılması gerekiyor. Devletlerine ve bize güvenmeli. Kimsenin hakkı çiğnenmeyecek, kimse mağdur edilmeyecektir. “Karşılıklı anlayışla, sabırla, çabayla, dayanışmayla aşamayacağımız hiçbir sorun yoktur” dedi.

‘CUMHURİYETİN EN BÜYÜK KAZANIMI HATAY’IN VATAN TOPRAĞINA KATILMASIDIR’

Deprem bölgesindeki kentlerde sadece konut ve işyerleri inşa etmekle kalmayıp, bu kentlerin meydanlarını, ana caddelerini de tarihi ve kültürel dokularına uygun olarak yeniden düzenlediklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu şehirlerimizin altyapısını canlandırmak amacıyla İller Bankasımız aracılığıyla yerel yönetimlerimize 56 milyar lira hibe veriyoruz. İnşallah deprem bölgesindeki şehirlerimizde bu yaz ayları tam bir altyapı seferberliğiyle geçecek” Depremin yarattığı yıkımı şehirlerimizin derlenmesine, toparlanmasına ve vizyon sahibi şehirlere dönüşmesine vesile kılmanın peşindeyiz.Çünkü bin yıldır vatanımız olan bu toprakları çocuklarımıza miras bırakacağız. Bizden sonra da yüzyıllarca yaşamlarını sürdürebilirler.Şehirlerimizi tarihi ve kültürel zenginliklerini koruyarak, kimlikli yerleşim yerleri olarak geleceğe ne kadar taşıyabilirsek, kendimizi o kadar görevimizi hakkıyla yapmış sayacağız.Yaşadığımız her felakette, yaşadığımız her felaket Maruz kaldığımız her durum, saldırı, başımıza gelen her musibet bize milli birliğimizin değerini, devletimizin gücünü hatırlatır.Cumhuriyetimizin en büyük başarısı Hatay’ın vatana ilhakıdır. Türk Asrında Hatay dahil vatanın her karışı güven içinde, huzur içinde, refah içinde yaşayabileceğimiz bir yerdir. Bunu bir ülke haline getirmek için çabalıyoruz. Sorunlarımız, eksikliklerimiz yok mu? Elbette var. Ama şükürler olsun ki ‘tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet’ diye ifade ettiğimiz büyük ve güçlü Türkiye’ye ulaşma kararlılığımız hepsinin üstündedir. Ülkemizin potansiyeli, imkanları ve gücü bu hedefe ulaşmamız için yeterlidir. Bize düşen tek şey saflarımızı sıklaştırıp birlik ve beraberlik içerisinde çok çalışmaktır. Türkiye, özellikle son 21 yılda yaptığı atılımlarla siyasi, ekonomik ve askeri açıdan bölgesel ve küresel güç olma yolunda önemli ilerlemeler kaydetti. Artık bunu geliştirme ve ülkemizi her açıdan en güçlü 10 ülke arasına sokma aşamasındayız. “Hedeflerimize kararlılıkla ilerlerken, başta deprem felaketleri, terör saldırıları ve ekonomik tuzaklar olmak üzere beklenen tehditleri birer birer ortadan kaldırmaya kararlıyız.”

‘ALATLI’NIN VASİYETİ’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, millete emanet ettiği yazar Alev Alatlı’nın vasiyetini paylaştı. Alatlı’nın sözleri şöyle:

“Güneş her gün daha mükemmel bir dünyaya doğmaz. Tarih, ezelden ebede uzanan doğrusal bir çizgi değil, periyodik bir oluşumdur. Bir gün gelecek, en arkadaki, önde olacaktır. Tahkimatlarınızı güçlendirin. , sıkıntılı zamanları fırsata çevirin. Sevgili ülkemizi bir vilayete benzetecekseniz, her dalından sürgün veren böğürtlen çalılarına benzeteceksiniz. Bakın bir sürgün çiçekteyken diğeri çiçekte. biri kuruyor, diğeri meyve veriyor. Tek bir çekime takılıp kalmayın, bütüne bakmayı alışkanlık haline getirin. Unutmayın ki düz bir akılla anlaşılamaz, pusula veya pusula ile ölçülemez. Bir hükümdardır, kendine has bir yapısı vardır. “Türkiye’nin bir kimliği var. Çünkü gezegenin bekası için yaşatılması gereken bir medeniyetin son temsilcileriyiz.”

?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu